Ukrayna'nın işgali sonrası Rusya-Batı enerji hesaplaşmaları, AB ülkelerinde "Rusya'dan gaz almama" yaklaşımını güçlendirerek yeni enerji kaynaklarının ve bunların işlenmesi fikrinin ortaya çıkmasına neden oldu. Ayrıca Avrupa Birliği ülkelerinin son yıllarda iklim değişikliğine karşı çevreci dönüşüm odaklı politikaları, Rusya'nın doğalgaz reddi ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar ışığında ortaya çıkan enerji arz güvenliğine yönelik politikalarla pekiştirilmiştir. Avrupa'da yaşanan enerji krizi, geçmişte iklim aktivistlerinin büyük tepkileri nedeniyle rafa kaldırılan kaya gazıüretiminin yeniden başlamasına neden olabilir.
Avrupa ülkeleri kömür ve nükleere yönelik yaklaşımlarını değiştirdikçe kaya gazı seçeneği yeniden gündeme gelebilir. Açıklamak gerekirse, Avrupa Birliği öncülüğünde Avrupa ülkeleri 90'lı yılların sonundan itibaren kömür kaynaklarını terk etme planlarını uygulamaya koymuştu. Avrupa Birliği'nde kömür tüketimi 1998 yılında yaklaşık 14 exajoule iken, bu rakam 2021 yılında 7 exajoule'e düşmüş durumda. Ancak Avrupa ülkelerinin Rusya ile yaşadığı gerginlikler kömüre olan ilginin yeniden artmasına neden oldu. 2021 yılında kömürden elektrik üretiminin payının yüzde 15'e yükselmesi ve 2022 yılında kömürün AB ülkelerinin elektrik üretimindeki payının yüzde 20'ye ulaşmasının beklenmesi; Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinin Rusya'dan doğal gaz tedarikinde olası bir kesinti durumunda kömür planları hazırladığını göstermektedir. Ayrıca enerji arz krizi Avrupa ülkelerinin nükleer enerjiye bakış açısını da önemli ölçüde değiştirmiştir. Japonya'daki Fukushima nükleer santralinde 2011 yılında meydana gelen sızıntının ardından nükleer santrallere olan ilgi azalmaya başladı. Aynı zamanda AB'nin çevre dostu politikaları, çevreci kamuoyu baskısı ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artması, nükleer santrallerin aşamalı olarak kapatılmasını başlatmıştır. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı enerji sıkıntısı içindeki AB ülkelerini zor durumda bırakarak nükleer santrallere geri dönülmesine yol açtı. Hollanda'da iki yeni nükleer reaktörün planlanmaya başlanması, Fransa'nın 2050 yılına kadar 14 yeni nükleer reaktör inşa etme planını açıklaması ve Almanya'nın 3 nükleer santralin işletme sürelerini uzatma çabaları, nükleer enerjiye geri dönüşü güçlü bir şekilde işaret etmektedir.
Avrupa ülkeleri enerji arz güvenliği sorununu çözmek ve hızla artan enerji faturalarıyla başa çıkmak için her türlü seçeneği değerlendirirken, geçmişte yaptıkları tercihleri de sorguluyor. Kaya gazında kömür ve nükleere dönüş ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Geçmişte Avrupa'da kaya gazı üretimi çevreci kamuoyu baskısı nedeniyle rafa kaldırılmıştı. Son dönemde başta doğalgaz fiyatları olmak üzere enerji kaynaklarının hızla yükselmesi ve Avrupa'da 13,3 trilyon metreküp kaya gazının çıkarılma maliyetinin diğer ülkelerden temin edilmesine göre daha makul seviyelere düşmesi enerji krizinin çözülmesine olanak sağlayabilir. AB Komisyonu Sözcüsü Tim McPhie, AB ülkelerinin kaya gazı kullanımına ilişkin herhangi bir yasağın söz konusu olmadığını belirterek kaya gazına dönüşe yeşil ışık yaktı.
Öte yandan dünya enerji krizinin ortasında yüksek fiyatlı bir dönem yaşanırken Avrupa'da doğalgaz fiyatlarındaki artış 2021 yılına göre yüzde 400'ü aştı, elektrik fiyatları ise yüzde 250'den fazla arttı. Diğer birçok ülke gibi Fransa da artan enerji fiyatlarından etkilenen ülkelerden biri. Fransa Başbakanı Jean Castex, akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarındaki önemli artış nedeniyle aylık net geliri 2.000 avronun altında olan Fransız vatandaşlarına 100 avro yardım yapacaklarını açıkladı. Ancak hem enerji fiyatlarındaki artış hem de Rus gazının kullanılmaması nedeniyle ortaya çıkan enerji arzındaki büyük sorun, Fransız halkının odun sobalarına yönelmesine ve talaş yakıtına talep patlamasına neden oldu. Yüksek enerji talepleri nedeniyle önemli bir arz açığı endişesi yaşamaya başlayan Fransa'da kışa üç ay kala enerji sıkıntısı korkusu tüketicilerin oduna akın etmesine ve odun stoklamasına yol açtı. Ayrıca Fransa Yanıcı Maddeler, Yakıt ve Isıtma Federasyonu, kışın sert geçmesine ve talebe bağlı olarak odun sobası ve talaş satışında düzenli müşterilerine öncelik vereceğini açıkladı. Kısacası Fransa kış gelmeden yeni yollara geçmeyi misyon edinmiş durumda zira Rus gaz kesintileri ve enerji sıkıntısı nedeniyle tarihi bir rekor kırarak 2023 yılı itibariyle ülkedeki elektrik fiyatının saat/megawatt başına 1075 avroyu görmesi söz konusu.
Özetle, Rusya'nın doğal gaz sıkıntısı nedeniyle ülkeler doğal gazın yerine farklı enerji türlerini ikame etmeye çalışmıştır. Doğal gaz kesintileri ve enerji arzında sorun yaşandığında kömür ve nükleere dönüş, kaya gazına dönüş ihtimalini de artırmıştır. Ancak Avrupa ülkelerinde kaya gazına yönelik olumsuz bir kamuoyu algısı var çünkü kaya gazının çıkarılması için yüksek basınç altında kum ve kimyasallarla çok miktarda suyun karıştırılarak toprağa verilmesi gerekiyor. Bu durum bölge halkının kaya gazı konusunda şiddetli protestolar düzenlemesine neden oluyor. Ayrıca odun sobası ve talaşa olan yüksek talep son derece normal olmakla birlikte yüzlerce insanın sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetmesi de dikkat edilmesi gereken bir başka konu. Fransa'da yeniden gündeme gelen odun sobası ve talaşla ısınma yönteminin birçok ülkeye yayılması çok muhtemel. Bu noktada önemli olan başta ülkelerinin enerji bakanlıkları olmak üzere birçok yetkilinin odun sobası ve ısınmanın doğru ve sağlıklı kullanılması için vatandaşlarını bilinçlendirmesi, hatta bu stokları satın almadan önce baca temizliği gibi doğru kullanım yöntemlerini öğretmesi gerekiyor.
Comments