Biraz tarih bilgisi bizleri birçok deneme ve tartışmadan kurtarır. Bu nedenle gaz üretimi ve mevcut piyasa modelinin nasıl bir arada büyüyüp geliştiğini anlamamız gerekiyor. 1970'lerin sonundan sonra gaz türbinleri ile kojenerasyon çok popüler hale geldi. Bu teknolojik yenilik, belirli tüketicilerin kendi ısı ve elektriğini üretmelerine izin verdi. Buna dağıtık üretimin ikinci dalgası (bulunduğumuz dönemde üçüncü dalga) diyebiliriz.
Rekabetçi elektrik piyasaları fikri, kısa dönem marjinal maliyetlere dayalı rekabete dayanıyordu. Rakiplerin çoğu sermaye yatırımlarını tam olarak alamayabileceğinden, “kayıp para” sorunu gibi istenmeyen bir etkisi de oldu. 1970'lerin petrol, kömür ve kısmi nükleer üretim dünyasında, düşük maliyetler ve kullanım kolaylığı nedeniyle doğal gaz üretimi elektrik piyasalarının açık ara kazananı oldu.
Marjinal maliyet modeli, bu ilişkiyi yeni zirvelere taşıdı. Piyasa dönüşümü geçiren herhangi bir elektrik sistemi, artan miktarda gaz santrali yatırımı gördü. Elektrik piyasaları gaz üretimi için verimli bir zemin haline geldi. Özellikle gaz türbinlerinde, yük alma/atma hızı, kömür ve yerleşik üretim teknolojilerinden çok daha kolaydı.
Bu nedenle mevcut piyasa modeli, doğal olarak gaz piyasalarıyla bağlantılıdır. Gazın elektrik piyasalarından ayrılması, elektrik piyasaları ile gaz arasındaki 40 yıllık semiyotik ilişkiyi kesme girişimidir. Yapılabilir mi? Elbette, günün sonunda elektrik piyasaları toplumsal kurgulardır. Bunları her zaman yeni formüller, kurallar veya düzenlemelerle oluşturabilirsiniz.
Şu anda sorunumuz elektrik piyasalarında değil. Elektrik piyasaları sadece fundamental/temelleri yansıtıyor. Bu temel ilişkinin kesilmesi, güç piyasalarının mekaniğini fiilen bozacaktır. Gaz marjinal maliyetini, yenilenebilir maliyeti veya hidro fırsat maliyetlerini yansıtmayan bir gün öncesi pazarımız olabilir. Başka bir bakış açısından, ya gaz fiyatları aniden düşerse? O halde elektrik piyasalarındaki sorunları konuşmanın bir nedeni olacak mı?
Avrupa enerji piyasası sorunu, gösterge gaz fiyatında, yani TTF'de. Sebep ne olursa olsun, gaz fiyatlandırma mekanizmasını çözmeden elektrik tarafında reform yapmak sorunları çığ gibi büyütür. Gaz fiyatı bugünkü değerin 1/5'ine düşse elektrik piyasaları istenildiği gibi çalışabilir.
Bu, elektrik piyasası reformuna gerek olmadığı anlamına gelmez. Ancak doğru nedenlerle bir reform yapılmalıdır. Bu nedenler piyasa gözlemcileri için yeterince açıktır: Sıfır marjinal maliyet kaynakları ve piyasada esnekliği daha doğru değerleyebilme mekanizması.
Elektrik homojen bir ürün müdür? Elektrik üretimini paketlenmiş bir hizmet olarak görüyorum. Elektrik üretiminde bir elektron (elektrik alan) üretimi ve bir de bu üretimin zaman kaydırma yeteneği vardır. Yani üretim hizmetleri olarak paketlenmiş bir emtia ve stok hizmeti var. Kömür/gaz üretimi elektron artı stoktur bu nedenle belirli sınırlar içinde zaman kaydırılabilir. Yenilenebilir elektrik sadece bir elektron üretimidir ve stok hizmeti yoktur. Bu nedenle, zaman kaydırma yeteneklerine daha iyi bir değerlendirme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Sonunda elektron üretimi, güneş gibi kaynaklarla çok daha düşük maliyetlere yapılabilmektedir.
Elektrik piyasası reformu için doğru zaman mı? Bu konuda olumlu cevabım henüz yok. Bir enerji krizinin ortasındayız. Bu krizin temel nedeni gaz fiyatlarıdır. Bu sorunu doğru bir şekilde çözemezsek, elektrik piyasaları bozulabilir.
Comments