top of page
Synergy Logo TR.png

Film İncelemesi: Yukarıya Bakma - Büşra Öztürk


Son zamanlarda, iklim değişikliği sorununu metaforik bir şekilde vurgulamasıyla çok tartışılan ve yazılan Yukarı Bakma adlı bir film var. Bu yazı ile filmdeki metaforların karşılıklarını vermek ve izleyiciye verilmek istenen nihai mesajı kendi bakış açımdan aktarmak istiyorum. Genellikle günümüzün dikkat çeken olaylarını düşündürücü bir dille film yapmayı seven filmin yönetmeni Adam McKay, bu filminde küresel ısınmayı ele alıyor. Filmin gündemde olmasının temel nedeni, iklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı duyarsızlığı ve atılan adımların yetersizliğini hicivsel bir şekilde yansıtması.


Filmin içeriğine geçmeden önce bu filmin dikkat çekici bir özelliğinden, başrolün Leonardo DiCaprio'ya ait olmasından bahsetmek güzel olur. Bu sadece ünlü olmasından dolayı değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Barış Elçisi olarak açık sözlü bir çevre savunucusu olduğu için önemli. Kendisinin kariyerinin büyük bir bölümünde iklim değişikliğiyle mücadele konusunda birçok öncü eylemi var; içlerinden en önemlisi 1998'de Dünya'nın son vahşi yerlerini ve önemli türleri korumak ve insanlık ve doğal dünya arasında daha uyumlu bir ilişki kurmak için çözümler uygulamak amacıyla bir vakıf kurmasıdır. DiCaprio, sahip olduğu bu çevre aktivisti rolüne dayanarak filmin amacını tek bir cümleyle harika bir şekilde özetliyor: “İklim değişikliğiyle ilgili aksiyon alan liderlere oy vermiyorsak veya desteklemiyorsak, filmdeki karakterlere çok benzer bir kaderimiz olacak.”


Film bir doktora öğrencisinin bir kuyruklu yıldız keşfetmesiyle başlar. Danışman astronomu ile kuyruklu yıldızın rotasını hesaplarken aslında dünyaya doğru yöneldiğini ve 6 ay 14 gün sonra çarpacağını tespit ederler. Everest Dağı büyüklüğündeki bu yıldızın etkisinin tüm insanları ve canlıları yeryüzünden silip süpürecek kadar güçlü olacağını öğrenir öğrenmez, böylesine büyük bir tehditle karşı karşıya oldukları konusunda yetkilileri uyarmaya çalışırlar. Ne yazık ki 6 ay içinde gerçekleşmesi kesin olan böylesine büyük bir felaketi önlemek için herkesi alarma geçirmeye çalışırken yeterince ciddiye alınmazlar. Medyanın kamuoyunu bilgilendirme konusunda son derece beceriksiz olması nedeniyle yeni telefonlar, ünlü dramaları dünyanın sona ermesinden daha fazla ilgi görür. Sonunda kuyrukluyıldızı yok etmeyi kabul ettiklerinde, başkan kadar etkili olan bir CEO, kuyrukluyıldızda bulunan materyallerden kâr elde etme fikrini ortaya atar ve kuyruklu yıldızın dünyaya yaklaşmasını beklerler. Ancak kâr planı bekledikleri gibi çalışmaz ve dünyanın sonu gelince film biter.

Filmdeki kuyruklu yıldız aslında dünyayı tehdit eden tüm problemlerin bir metaforu ama özellikle bu tehditlerin en büyüğü olan iklim değişikliğine işaret ediyor. Filmdeki benzer bir durum, 2018'de, sadece iki bilim insanının değil, 2000 bilim insanının 6.000'den fazla bilimsel araştırmayı kanıt olarak gösterdiği Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporu yayınlandığında yaşanmıştı. Bu raporda, dünyanın 12 yıl içinde geri dönülmez bir şekilde ısınacağını belirttiler. Ayrıca bilimsel raporlardaki ölçümlere göre son on yıl 140 yıllık tarihin en sıcak 10 yılı olmuş ve her geçen yıl bir önceki yılın sıcaklığını aştığı için yeni bir rekor olarak kaydedilmiştir. Küresel sıcaklıktaki artışın bilinen genel sonuçları, sıcak hava dalgaları, kuraklık, aşırı yağış, yangın gibi feci olaylardır ve biz maalesef ki bunların çoğunu yaşamaya başladık.


Filmin iyi yansıtmadığı nokta, iklim değişikliği konusunda harekete geçmememizin nedeni olarak politik yozlaşmayı göstermesidir. Filme göre bir kuyruklu yıldız tek bir siyasi kararla yok edilebilir, ancak iklim değişikliği problemi tek bir politika veya tek bir siyasi hareketle yok edilemez. Kuyruklu yıldız için çözüm yıkım iken, iklim değişikliği için çözüm sosyopolitik yapımızın tamamen yeniden yapılandırılmasıdır. Yine de film, iklim değişikliğinin daha erken harekete geçmedikçe kaybedeceğimiz bir yarış olacağı konusunda haklı. Birçok ülkenin iklim krizini azaltmak için ileriye dönük planları olsa da, filmin iklim değişikliğinin aciliyetini dile getirmek olan nihai mesajı olarak bugünün koşullarını değiştirmek ve dünyayı kurtarmak için tasarlanması gereken acil politikalara da ihtiyacımız var.

bottom of page