top of page
Synergy Logo TR.png

Geleceğin Temiz ve Yeşil Teknolojisi: Uçurtma Enerjisi - Sarper Göksal


Rüzgâr gülleri ve tribünler sayesinde enerji üretimi son derece mümkün hale geldi; ancak rüzgârdan üretilen enerji için rakım 200 metre ile sınırlandırılmıştır. Yükseklik arttıkça rüzgâr çok daha güçlü ve 200 metrenin üzerinde enerji üretme arzusu tamamen farklı bir yenilenebilir enerji türü olan uçurtma enerjisi ve yeni bir yeşil enerji seçeneği yaratma fikrini doğurdu.


Yenilenebilir enerji türleri temiz ve modern olmasına rağmen maliyetlidir ve erişimi kolay değildir. Ancak diğer alternatif enerji kaynaklarından farklı olarak uçurtma teknolojisi geliştirilmekte olan düşük maliyetli bir yenilenebilir enerji çözümüdür. Yenilenebilir enerji teknolojileri ile uçurtma teknolojisi karşılaştırıldığında, uçurtma enerjisinden elde edilen yüksek irtifa rüzgârı metrekare başına en fazla enerjiye sahiptir. Hollanda'da yapılan araştırmaya göre 800 metreden bırakılan bir uçurtma 10 kW elektrik üretebiliyor. Kısacası 800 metredeki rüzgâr gücü, yerden 80 metre yükseklikte çalışan rüzgâr türbinlerinden dört kat daha güçlü ve daha fazla elektrik üretiyor.


Enerji ve iklim krizi sırasında bile insanlar fosil yakıtlardan yaklaşık 12 trilyon watt enerji üretiyor. Amerika Birleşik Devletleri eski Başkan Yardımcısı Al Gore'a göre, 30 ila 40 yıl içinde en az 10 trilyon watt temiz enerji üretmek, fosil yakıtlardan gelen 12 trilyon watt enerjiyi önlemek ve iklim krizini çözmek için hayati önem taşıyor. Rüzgâr, güneşten sonra ikinci en büyük yenilenebilir kaynaktır. Avustralyalı-Amerikalı mucit Saul Griffith'e göre, insanlığın ihtiyaç duyduğu enerjinin 200 katı olan 3600 terawatt rüzgâr enerjisi üretmek mümkün. Bu, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiden çok daha fazlasının rüzgâr enerjisi gelişimi ile mümkün olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, rüzgâr üretme potansiyelinin çoğu, 100 metrenin üzerinde, çok daha yüksek irtifalardadır. 100 metrenin üzerindeki rüzgârlara ulaşabilen teknoloji henüz mevcut değil. Yüksek irtifalardan enerji üretmeyi, iklim krizini çözmeyi, oyuncak ve görsel şov amaçlı kullanmayı hedefleyen uçurtmanın yeniden doğuşu olduğu söylenebilir.


Hollanda merkezli start-up firması olan Kitepower, ekonomik, çevre dostu ve yüksek verimliliği hedefleyen, yüksek irtifa rüzgarlarını toplayabilen bir kite enerji ürünü geliştirdi. Kitepower sistemini üç temel unsur oluşturur: ilki hafif ve yüksek performanslı bir uçurtma; ikincisi, yük taşıyan bir halat ve yere dayalı bir elektrik jeneratörüdür ve son olarak, uçurtma kontrol ünitesi olan ve uçurtmayı uzaktan yönlendirecek olan kontrol yazılımıdır. Enerji üretimi için uçurtma, sarma ile ardışık olan pompalama döngüleri adı verilen bir mekanizma tarafından yönlendirilir. Sarma sırasında uçurtma, yan rüzgâr manevralarında yere bağlı ve jeneratöre bağlı bir tamburdan ipi çekmek için kullanılan oldukça büyük bir çekme kuvveti oluşturur. Bu aşamada elektrik üretilir. Özetle yerdeki jeneratöre bağlı olan uçurtma, irtifa yükseldikçe rüzgâr hızlandığından maksimum 700 metre kablo ile zemine bağlı olarak kendi etrafında döner. Böylece rüzgâr, kablo ile jeneratöre iletilir. Jeneratörü çeviren kablodan da elektrik elde edilir. Oldukça karmaşık görünen bu yapı, rüzgâr türbini gibi fren, dişli kutusu, kontrol ünitesi, tekerlek ve kule gibi farklı işlevlere sahip yaklaşık on beş bileşen içermemektedir. Aksine, üç farklı bileşenin doğru uygulanması ile bir rüzgâr türbininden daha işlevseldir.


Sonuç olarak, birçok insanın çocukluk hatırası olan uçurtma, artık rüzgâr enerjisi üretmek için kullanılan temiz ve modern bir alternatif enerji kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Uçurtma, hafif malzemelerden yapılmış yüzeylerin rüzgâra karşı direnci ile yükselen bir nesnedir. Bir araç basit bir mekanizma ile kurulup çalıştırılsa da yenilenebilir enerji sektöründe yeni nesil bir enerji kaynağı tanımlanmaktadır. Rüzgâr enerjisinden elektrik üreterek 2030 yılında yaklaşık 2 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.


Havadaki rüzgâr enerjisi, maliyet ve verimlilik açısından güneş enerjisine rekabetçi bir çözüm olmayı vaat ediyor. Rüzgâr türbinlerinde temel ve kuleler uçurtma enerjisine dahil edilmediğinden, havadan rüzgâr enerjisi teknolojisi rüzgâr türbinlerine göre daha az malzeme kullanarak daha yüksek irtifalara ulaşmayı mümkün kılmaktadır. Öte yandan uçurtma enerjisinin teknolojik sistemleri, rüzgâr türbinlerine göre konum olarak çok daha hareketli ve yapım açısından çok daha ekonomiktir. Ancak uçan rüzgâr enerjisi sisteminin sağlamlığı ve güvenilirliği uçurtma enerjisinin entegrasyonunu zorlaştırmaktadır.


Kısacası uçurtma enerjisi, rüzgâr türbinlerinden çok daha düşük maliyetle çok daha verimli elektrik üretme ve fosil yakıtları alt üst etme gücüne sahip olmasının yanı sıra, en temiz rüzgâr enerjisi türü olarak hayatımıza entegre olma şansına sahiptir. Ancak ilk aşamada uçurtma teknolojisinin rüzgâr kullanarak elektrik enerjisine dönüştürülmesi için güvenilirlik ve dayanıklılık sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Uçurtma enerjisinin teknoloji yoluyla sistematize edilerek elektrik enerjisi üretimine başlanması, bilimsel literatürün ve patentlerin geliştirilmesi anlamına gelmekte ve böylece uçurtma enerjisinin yaygınlaşması hızlanmaktadır.

bottom of page